Önce Hayallerim Öldü Sonra Babam | Başak Kablan (Kitap)

Başak Kablan’ı çoğu kişi gibi ilk olarak YouTube üzerinde yayınladığı kitap ve belgesel öneri videolarıyla tanıdım. Heyecanlı ve soluksuz konuşması, konuları hikayeleştirerek birbirine bağlaması ve pazarlama alanındaki birikiminden ilgi çekici örnekler vermesi, kısa sürede benim gibi pek çok kişinin dikkatini çekti. ‘Önce Hayallerim Öldü Sonra Babam’ adlı eser, Başak Kablan’ın YouTube’da en üretken olduğu dönemde yazılmış.

Kitap, çoğunlukla anı türünde kısa yazılardan oluşuyor. Hatta bu anıların bir kısmını daha önce videolarında paylaşmıştı. Yazıların zamanla kaleme alındığı ve belli bir dönemde bir araya getirildiği anlaşılıyor. Bazıları oldukça duygusal ve etkileyici. Ancak kitapta bir bütünlük eksikliği hissediliyor ve bu, benim en büyük eleştirim. Tür olarak bu tür, bir anı - deneme kitabı olarak değerlendirilebilir. Yine de yazılar arasında ciddi bir dengesizlik göze çarpıyor; bazıları çok güçlü, bazıları ise oldukça zayıf. Başak Kablan’ın konuşur gibi bir yazım tarzı var. Hızla düşüncelerini aktarıyor, ardından videolarındaki gibi ‘anlıyor musun?’ diye sormayı ihmal etmiyor.

Yazılarında altını çizdiğim, dikkat çekici cümleler olsa da genel olarak ondan daha farklı bir tarz bekliyordum. Kitap boyunca hissettiğim hayal kırıklığı, sanırım bu beklentimin karşılanmamasından kaynaklanıyor.

Her şey ne zaman normale dönecekti? Bazen biri ölüyor ver her şey değişiyor, bazen binlerce insan ölüyor ve hiç bir şey değişmiyordu. (sayfa 51)

Kelimeler bile gece fısıldıyorken, uyumak niye? (sayfa 123)

Bu çağ kendinden uzaklaşma, kendini yok sayma çağı. Sonra bunu fark edip kendini bulma, içine dönme çabası. Kural basit, kendini yok et! Sonrasında bulmak için dünya seyahatine çık, meditasyon yap, içine dön, enerjini evrene yolla. (sayfa 137)

Tüketmeyi bile tüketmekten korkuyorum. (sayfa 139)

Ama bilmiyorlar ki, insan en çok kendi ölümüne ağlar. (sayfa 216)