Happy Hour Is 9 to 5 | Alexander Kjerulf (Kitap)

İş hayatında mutluluk kavramını ele alan Sabah 9’dan Akşam 6’ya Happy Hour, Danimarkalı yazar Alexander Kjerulf’un çalışanların mutluluk seviyelerini nasıl artırabileceklerini detaylı bir şekilde incelediği bir kitap. Kjerulf, işyerinde mutluluğun yalnızca bireysel bir his olmadığını, aynı zamanda şirketler ve çalışanlar için somut faydalar sağladığını vurguluyor. Kitap boyunca, işyerinde mutlu olmanın verimlilikten yaratıcılığa, müşteri memnuniyetinden finansal başarıya kadar birçok olumlu etkisinin olduğu belirtiliyor (sayfa 19).

Yazar, işyerinde mutluluğun temel bileşenlerini anlamak için öncelikle arbejdsglæde kavramına değiniyor. Danimarka’da sıkça kullanılan bu kelime, iş mutluluğu anlamına geliyor ve yazar bunu “iş yerinde ortaya çıkan mutluluk hissi” olarak tanımlıyor (sayfa 28-29). Herkesin zaman zaman bu hissi yaşadığını ancak önemli olanın bu mutluluk seviyesini sürdürebilmek olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra, iş mutluluğunun bireysel bir seçim olduğunu ve herkesin kendi mutluluğundan sorumlu olduğunu vurguluyor (sayfa 157).

Kitap, işyerinde mutluluğun çalışan memnuniyeti ile aynı şey olmadığını da açıklıyor. Çalışan memnuniyeti, iş ile ilgili genel bir değerlendirmeye dayanırken, iş mutluluğu o an yaşanan duygusal bir durumdur (sayfa 35). Kjerulf’a göre, mutlu çalışanlar daha verimli, yaratıcı ve uyumlu oluyor; işyerindeki atmosfer de pozitif bir döngü ile daha keyifli hale geliyor. Mutluluk, ayna nöron etkisi ile yayıldığı için iş ortamında diğer çalışanlara da yansıyor. Bu noktada, işyerinde anlamın önemine dikkat çekiyor ve işin anlamlı olup olmadığını belirlemek için üç seviyeden oluşan bir model sunuyor (sayfa 64): 1. Anlamsız iş – Çalışan yaptığı işin bir şey ifade etmediğini düşünüyor. 2. Temel geçim kaynağı olan iş – İş, sadece maddi bir gereklilik olarak görülüyor. 3. Daha büyük bir amaca hizmet eden iş – Çalışan, yaptığı işin dünyayı veya bir topluluğu olumlu yönde etkilediğini hissediyor.

Kitabın en önemli mesajlarından biri, işyerinde mutluluğun dış faktörlerden çok bireyin kendi tutumu ile ilgili olduğudur. Mükemmel iş diye bir şeyin olmadığını belirten yazar, herkesin zaman zaman stres, sıkıntı veya hayal kırıklığı yaşayabileceğini ancak bu durumun işyerinde sürekli mutsuz olmaya neden olmaması gerektiğini savunuyor. İşyerinde mutluluk, bireyin kendi kararları ve seçimleriyle şekillenen bir durumdur. Mutlu olmanın, bazen zorlayıcı kararlar almayı gerektirebileceğini ve işyerinde mutluluk için çalışanların inisiyatif almaları gerektiğini belirtiyor (sayfa 157).

Kjerulf’un kitabı, işyerinde mutluluğun hem bireysel hem de kurumsal düzeyde nasıl sağlanabileceğini anlatan pratik önerilerle dolu. Çalışanların daha anlamlı, tatmin edici ve mutlu bir iş deneyimi yaşayabilmeleri için düşünmeye sevk eden bir rehber niteliğinde.