I Want to Die But I Want to Eat Tteokbokki | Baek Sehee (Kitap)

Baek Sehee’nin Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum adlı kitabı, depresyonla yaşamanın ve günlük hayatı sürdürebilmenin zorluğunu, psikiyatristle yapılan terapilerin ışığında samimi bir şekilde ele alıyor. Kitap, ağır bir psikolojik inceleme sunmak yerine, yazarın kendi duygu durumunu keşfetme sürecini içtenlikle anlatıyor ve birçok kişinin iç dünyasında yankı uyandırabilecek bir iç konuşma sunuyor. Kitabın çarpıcı ismi, depresyonun karmaşık doğasını ve içsel çelişkileri yansıtıyor. Bu başlık, okuyucuda güçlü bir merak uyandırırken, kitabın derinlerindeki çelişkili duyguları da gözler önüne seriyor.

Baek Sehee, dışarıdan bakıldığında her şey yolunda giden bir hayatı olmasına rağmen, içten içe sürekli bir eksiklik, değersizlik ve tatminsizlik hissiyle mücadele ediyor. Depresyonunun “yeterince kötü” olmadığını düşündüğü için uzun süre bir uzmana danışmaktan çekiniyor. Ancak sonunda bir psikiyatriste giderek teşhis konuluyor: distimi, yani yüksek işlevli depresyon. Bu rahatsızlık, kişinin günlük hayatını sürdürebilmesini sağlarken, sürekli bir melankoli ve düşük özgüvenle başa çıkmasını zorunlu kılıyor. Yazarın terapi seanslarında geçen diyalogları, okuyucuya hem bir pencere açıyor hem de kendi içsel yolculuğunu sorgulamasına neden oluyor. Kitap, yüksek işlevli depresyonun görünmezliğini ve bu durumla başa çıkmanın zorluğunu vurguluyor. Dışarıdan bakıldığında her şey yolunda gibi görünse de, iç dünyada yaşanan derin çelişkiler ve mücadeleler göz ardı edilebiliyor.

Kitap boyunca, Baek Sehee’nin kendi duygu durumunu anlamlandırmaya çalışırken sıkça karşılaştığı çelişkileri görüyoruz. Bir yandan kendini mutsuz hissetse de hayattan tamamen kopmuyor; yemek yemeyi seviyor, sosyal medyada vakit geçiriyor, arkadaşlarıyla buluşuyor. Ancak, tüm bu gündelik aktiviteler, içinde taşıdığı boşluk hissini tam anlamıyla dolduramıyor. “Tteokbokki yemek istemek” metaforu, yazarın depresyon ve yaşam arzusu arasındaki ikilemini anlatıyor: Bir yanda içinden çıkılmaz bir karanlık, diğer yanda küçük de olsa keyif veren şeyler. Kitapta, terapinin sadece bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda bir kendini keşfetme süreci olduğu vurgulanıyor. Terapi seanslarındaki diyaloglar, okuyucuya kendi içsel yolculuğunu sorgulama ve anlama fırsatı sunuyor.

Kitabın en çarpıcı yönlerinden biri, psikiyatrist ile yapılan diyalogların doğrudan okuyucuya sunulması. Bu konuşmalar, zihinsel sağlığını sorgulayan ya da benzer duygular yaşayan herkes için ayna işlevi görüyor. Örneğin, yazar kendini sürekli olarak başkalarıyla kıyasladığını ve bunun özgüvenini nasıl zedelediğini fark ettiğinde, psikiyatristi ona “Başkaları gerçekten seni düşündüğü kadar düşünüyor mu?” diye soruyor. Bu tür sorular, kitap boyunca yazarın zihninde dönüp duran düşünce kalıplarını kırmasına yardımcı oluyor. Kitap, Kore’de geçmesine rağmen, depresyonla mücadele eden herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği evrensel bir temaya sahip. Kültürel farklılıklara rağmen, insan psikolojisinin ve duygusal deneyimlerin ortak noktaları vurgulanıyor.

Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum, depresyonu ağır ve trajik bir konu olarak ele almak yerine, onun günlük hayatın içinde nasıl var olduğunu ve insanın kendisiyle mücadelesinin nasıl bir süreç olduğunu gösteriyor. Baek Sehee, okurlarına duygularını bastırmamayı, kendilerini anlamaya çalışmayı ve en önemlisi, iyileşmenin bir varış noktası değil, devam eden bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor.

Bu kitap, depresyon ya da anksiyete ile mücadele eden, fakat “yeterince kötü durumda olmadığını” düşündüğü için profesyonel yardım almaktan çekinen herkes için bir farkındalık yaratıyor. İç dünyasını anlamlandırmak isteyenler için, bir terapi seansı gibi okunabilecek, samimi ve düşündürücü bir kitap.


I Want to Die But I Want to Eat Tteokbokki I Want to Die But I Want to Eat Tteokbokki
Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum
Baek Sehee
2024
144 sayfa
eng
goodreads  external link
# n/a
★ ★ ★ ☆ ☆
https://www.next52books.com/i-want-to-die-but-i-want-to-eat-tteokbokki.html
464 -

« Evet, Psikanaliz Iyileştirir! | J. D. Nasio (Kitap)
Ultra-Processed People | Chris van Tulleken (Kitap) »




2025 mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2024 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2023 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2022 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2021 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan


2020 temmuz

nisan


2019 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

şubat

ocak


2018 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2017 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2016 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2015 aralık

kasım

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

ocak


2014 aralık

kasım

eylül


2013 aralık

kasım