Abundance | Peter H. Diamandis, Steven Kotler (Kitap)
Dünya giderek daha mı kötüye gidiyor? Krizler, savaşlar, iklim felaketleri ve yoksullukla ilgili manşetler bu soruya çoğu insanı “evet” demeye zorluyor. Ama Peter H. Diamandis ve Steven Kotler, Bolluk adlı kitaplarında tam tersini söylüyor: Gelecek aslında düşündüğümüzden çok daha iyi olabilir. Üstelik bu yalnızca iyimser bir temenni değil; bilimsel gelişmeler, teknolojik inovasyonlar ve toplumsal değişim dinamikleriyle desteklenen bir tez.
Kitapta yazarlar, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini temel alarak “Bolluk Piramidi” adını verdikleri bir model sunuyorlar. Bu modelle, teknolojinin insanlığın temel ihtiyaçlarını nasıl daha erişilebilir hale getirdiğini anlatıyorlar. Piramidin en alt katmanında gıda, su ve barınma gibi temel ihtiyaçlar yer alırken; enerji, eğitim, bilgiye erişim, sağlık ve özgürlük gibi daha karmaşık ihtiyaçlara doğru yukarı çıkılıyor. Yazarların temel iddiası şu: Kaynaklar aslında az değil, çoğu zaman erişim sınırlı. Ve teknoloji bu engelleri kaldırmak için elimizdeki en güçlü araç (sayfa 19).
Kitabın ilk bölümlerinde, insanlığın kıtlığa dair algısının aslında tarihsel bir refleks olduğuna dikkat çekiliyor. Yani kıtlık dediğimiz şey çoğu zaman bağlamla ilgilidir. Güneş ışığı örneğin hep boldu, ama ancak güneş panelleriyle bu enerjiye erişip faydalanabilir hale geldik. Aynı durum gıda üretimi, temiz su, sağlık hizmetleri ve eğitim için de geçerli. Teknoloji sayesinde bir zamanlar yalnızca küçük elit kesimlerin ulaşabildiği imkanlar, bugün geniş kitlelere açılıyor.
Diamandis ve Kotler, özellikle sağlık alanındaki gelişmelere geniş yer veriyor. Genetik mühendisliğinden yapay organlara, nanoteknolojiden yapay zekâ destekli teşhislere kadar birçok yeniliğin yaşam kalitesini dramatik şekilde artırdığı örnekleniyor. Su arıtma teknolojileri, dikey tarım sistemleri, ucuz güneş panelleri ve uzaktan eğitim platformları gibi çözümler de “bolluğun” şimdiden mümkün olduğunu gösteriyor. Kitap boyunca pek çok girişimci, mucit ve sosyal yenilikçiyle tanıştırılıyoruz; onların çalışmaları, iyimserliği somut hale getiriyor.
Elbette yazarlar Pollyannacılık yapmıyor. Gezegendeki doğal kaynakların şu anda sürdürülebilir bir hızla tüketilmediğini ve birçok gelişmenin hâlâ eşitsiz dağıldığını da açıkça kabul ediyorlar. Mesela herkes ortalama bir Avrupalı gibi yaşamak istese, üç dünya; Kuzey Amerikalı gibi yaşamak istese, beş dünyaya ihtiyacımız olurdu diyorlar (sayfa 20). Ama burada umudu yitirmek yerine, sorunları çözme potansiyelimize odaklanmamızı öneriyorlar.
Bolluk, yalnızca bir teknoloji kitabı değil. Aynı zamanda insan doğasına, algılarımıza ve geleceğe dair inanç sistemlerimize yönelik derin bir sorgulama. Negatif haberlere boğulmuş bir dünyada, daha geniş açıdan bakabilmeyi ve fırsatları görebilmeyi öneriyor. Yazarların dediği gibi: “Bolluk, herkese lüks bir yaşam sunmak değil; herkese olanaklar sunan bir yaşam inşa etmektir.”

Bolluk - Gelecek Çok Daha Güzel Olacak
Peter H. Diamandis, Steven Kotler
2013
397 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# n/a
2025 mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2024 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2023 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım