Cybersecurity and Cyberwar | P.W. Singer, Allan Friedman (Kitap)
P.W. Singer ve Allan Friedman’ın Siber Güvenlik ve Siber Savaş eseri, modern dünyanın en büyük tehditlerinden biri haline gelen siber saldırıları, siber savaş stratejilerini ve bireysel güvenlik önlemlerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Kitap, siber tehditlerin yalnızca bireyleri değil, devletleri, şirketleri ve küresel düzeni nasıl etkilediğini çarpıcı örneklerle anlatırken, okuyucuya dijital çağda hayatta kalabilmek için bilinçlenmenin ve önlem almanın kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Geleneksel savaşlardan farklı olarak, siber savaşlar görünmez bir cephede, algoritmalar ve kodlar aracılığıyla yürütülüyor ve sonuçları, devletlerin kritik altyapılarından bireylerin özel hayatlarına kadar geniş bir alanı etkileyebiliyor.
Kitap, üç temel soruya odaklanarak siber güvenliği anlaşılır hale getiriyor: “Her şey nasıl işliyor?”, “Neden bu kadar önemli?” ve “Ne yapabiliriz?” Yazarlar, internetin doğuşundan günümüze kadar olan gelişimini aktarırken, teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan siber tehditleri istatistiklerle destekliyor. Örneğin, 1971’de gönderilen ilk e-postadan günümüzde yıllık 40 trilyon e-postaya ulaşılması, internetin ne kadar hızlı büyüdüğünü gösterirken, 2012’de 8,7 milyar olan internete bağlı cihaz sayısının 2020 itibarıyla 40 milyarı aşması, dijitalleşmenin hayatımızı nasıl tamamen kuşattığını ortaya koyuyor (sayfa 14-15). Günümüzde, evimizdeki akıllı cihazlardan bankacılık işlemlerimize kadar hemen her şey internete bağlı ve bu bağlantılar her geçen gün daha fazla güvenlik açığı yaratıyor.
Yazarlar, siber güvenliğin sadece teknolojiyle ilgili bir konu olmadığını, toplumsal ve ekonomik sonuçları olan büyük ölçekli bir mesele haline geldiğini vurguluyor. Marc Prensky’nin “dijital yerliler” ve “dijital göçmenler” kavramlarına atıfta bulunarak, yeni neslin dijital dünyaya doğduğunu, ancak birçok devlet yöneticisinin ve kurum liderinin bu dünyaya adapte olamadığını belirtiyorlar. Bu durum, siber güvenlik stratejilerinde ciddi boşluklar yaratıyor ve hacker gruplarının, suç örgütlerinin ve devlet destekli siber casusların kolayca hareket edebilmesine zemin hazırlıyor. Siber güvenlik konularının en temellerinden biri olan bilgi gizliliği, bütünlük ve kullanılabilirlik ilkeleri (sayfa 57) ele alınırken, hackerların en yaygın kullandığı yöntemlerden biri olan sosyal mühendislik saldırıları da detaylandırılıyor (sayfa 64). Özellikle kimlik avı (phishing) saldırıları, internet kullanıcılarının en büyük tehditlerinden biri olarak öne çıkıyor. Hackerlar, sahte e-postalar ve internet siteleri aracılığıyla bireylerin kişisel verilerini ele geçirerek kimlik hırsızlığı yapabiliyorlar.
Kitap, siber savaşın ironik doğasını da ele alıyor: Bir ülke ne kadar çok internete bağlıysa, o kadar çok avantaj sağlıyor, ancak aynı zamanda o kadar savunmasız hale geliyor. Siber saldırılara karşı en savunmasız ülkeler aslında en gelişmiş ülkeler ve yazarlar bunu “camdan evde yaşamak” metaforuyla açıklıyor. Siber savaş, fiziksel cephelerden farklı olarak, görünmez bir savaş alanında gerçekleşiyor ve saldırganların kim olduğu her zaman açıkça tespit edilemiyor. Stuxnet virüsü gibi olaylar, devletlerin siber silahlarını kullanarak rakiplerine nasıl zarar verebildiğini gösteren önemli örneklerden biri olarak sunuluyor. 2010 yılında İran’ın Natanz’daki nükleer tesislerini hedef alan Stuxnet, tarihte bir ülkenin altyapısını çökertmek için tasarlanmış ilk siber saldırı olarak kabul ediliyor. Kimse resmi olarak saldırıyı üstlenmemiş olsa da, bunun ABD ve İsrail tarafından gerçekleştirildiği yaygın bir şekilde kabul ediliyor.
Kitap yalnızca devletlerin ve büyük şirketlerin karşı karşıya olduğu siber tehditleri değil, bireysel kullanıcıların nasıl korunabileceğini de ele alıyor. Yazarlar, güçlü şifreler kullanmanın önemine dikkat çekerek, dünya genelinde en yaygın kullanılan şifrelerin “password” ve “123456” gibi kolay tahmin edilebilir kombinasyonlar olduğunu vurguluyor. Siber saldırılara karşı korunmak için bireylerin, iki aşamalı kimlik doğrulama sistemlerini kullanmaları, güncellemeleri zamanında yapmaları ve sosyal medya hesaplarında aşırı bilgi paylaşmaktan kaçınmaları gerektiğini belirtiyorlar. Güvenlik sorularının sosyal medya paylaşımlarından tahmin edilebilir olması, bu soruların dikkatlice seçilmesi gerektiğini gösteren önemli bir detay olarak aktarılıyor.
Kitabın son bölümlerinde, gelecekte siber güvenliğin nasıl şekilleneceği ve yapay zeka destekli siber saldırıların yaratacağı yeni tehditler ele alınıyor. Kuantum bilgisayarların gelişimiyle birlikte, şu anda güvenli kabul edilen birçok şifreleme yönteminin kırılabilir hale gelebileceği tartışılıyor. Bu durum, finans sektöründen devlet sırlarına kadar birçok hassas bilginin korunma stratejilerinin yeniden düşünülmesini gerektirecek. Ayrıca, “nesnelerin interneti” kavramının yaygınlaşmasıyla birlikte, akıllı cihazların birbirine bağlı olması hackerların saldırı alanlarını genişletiyor. Akıllı buzdolaplarından akıllı arabalara kadar her cihazın potansiyel bir tehdit oluşturabileceği ve güvenlik açıklarının saldırganlar tarafından nasıl kullanılabileceği detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Cybersecurity and Cyberwar, internetin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu bu çağda, dijital tehditlere karşı nasıl bilinçli ve hazırlıklı olabileceğimize dair kapsamlı bir rehber niteliği taşıyor. Siber güvenliğin artık yalnızca büyük teknoloji şirketlerinin veya devletlerin değil, herkesin sorumluluğunda olduğu vurgulanıyor. Yazarlar, bireylerden devletlere kadar herkesin bu tehditleri ciddiye alması gerektiğini belirtiyor ve dijital dünyada güvenliğin, farkındalıkla başladığını anlatıyor. Günümüzde savaşlar artık sadece fiziksel cephelerde değil, kodlar ve algoritmalar arasında da kazanılıyor ve kaybediliyor. Dijital çağın risklerine karşı bilinçlenmek ve geleceği daha iyi anlamak isteyenler için Siber Güvenlik ve Siber Savaş, başvurulabilecek güvenilir kitaplardan biri.

Siber Güvenlik & Siber Savaş
P.W. Singer, Allan Friedman
2015
396 sayfa
goodreads

# n/a
2025 mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2024 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2023 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım