The Black Swan | Nassim Nicholas Taleb (Kitap)
Nassim Nicholas Taleb’in Siyah Kuğu kitabı, öngörülemez, olağanüstü etkiler yaratan ve gerçekleştikten sonra açıklanabilir hale gelen olayları “Siyah Kuğu” metaforu ile ele alıyor. Yazar, bu tür olayları üç temel özellik ile tanımlıyor: öngörülemezlik, olağanüstü etki gücü ve geriye dönük olarak açıklanabilirlik (sayfa 9-10). Taleb, insanların genellikle “normal” olanı yüceltme eğiliminde olduğunu ve bu nedenle sıra dışı olayların etkisini küçümsediğini belirtiyor. Ona göre, Siyah Kuğuların varlığını kabul etmek, onları öngörmeye çalışmaktan çok daha anlamlıdır. (sayfa 11)
Taleb, “Büyük Entelektüel Sahtekârlık” (BES) kavramı ile, bilimsel ve sosyal analizlerin genellikle “normal” olanı temel aldığını ve sıra dışı sapmaları göz ardı ettiğini eleştiriyor. Ona göre, bu durum, belirsizliği hafife almanın bir sonucudur. BES, insanların sıradan olaylardan yola çıkarak büyük sapmaların etkisini görmezden gelmesine neden olur ve belirsizlikle başa çıkmayı daha da zorlaştırır. (sayfa 17-18)
Kitap boyunca, insan zihninin olayları anlamlandırma biçimindeki kusurlara sıkça değiniliyor. Taleb, bu kusurları “pusluluk üçlüsü” olarak adlandırıyor: anlatı yanıltmacası (karmaşık olayları basit hikayelerle açıklama eğilimi), geriye dönük çarpıtma (olayları, gerçekleşmelerinin ardından bir dikiz aynasından bakarak değerlendirme) ve olgusal bilgiye aşırı değer verme (bilginin mutlak olduğuna inanma). İnsanlar genellikle geçmişe bakarak geleceği tahmin etmeye çalışır, ancak bu yöntem, büyük sapmaları ve sıra dışı olayları gözden kaçırmaya yol açar. (ayfa 30-38)
Taleb, dünya üzerindeki olayları anlamak için iki temel paradigma öneriyor: “Vasatistan” ve “Aşıristan.” Vasatistan, tahmin edilebilir ve düzenli bir dünyayı temsil eder. Burada, olaylar genellikle Çan Eğrisi’ne uygun şekilde dağılır; küçük sapmalar öngörülebilirdir ve çoğunluk, ortalamaya yakın değerler gösterir. Örneğin, boy, kilo veya günlük kalori tüketimi Vasatistan’da yer alan ölçülerdir. Aşıristan ise tamamen farklıdır: Bu dünya, büyük sapmaların ve olağanüstü olayların gerçekleştiği yerdir. Burada ortalama üye yoktur; kazananlar büyük ödülü alırken, diğerleri geride kalır. Aşıristan’da tarih sıçramalarla ilerler ve Siyah Kuğular sıklıkla burada ortaya çıkar. Örnek olarak şehirlerin nüfusu, servet dağılımı veya bir yazarın kitap satışlarının büyük bir kısmının az sayıda kitaba dayanması gösterilebilir. (sayfa 57-67)
Yazar, insanların kesinliğe olan düşkünlüğünü eleştiriyor ve bu durumun belirsizlikle başa çıkma becerimizi nasıl zayıflattığını açıklıyor. Taleb’e göre, insanlar genellikle dar bir perspektiften bakar ve geçmiş verilere dayanarak geleceği öngörmeye çalışır. Ancak bu yaklaşım, beklenmeyeni ve sıra dışı olanı gözden kaçırır. Yazar, epistemik kibir kavramı ile bireylerin kendi bilgilerine aşırı güvenmelerini ve bilinmeyeni küçümsemelerini eleştiriyor. Bu durum, özellikle uzmanlar arasında sıkça görülür; başarılarını kendi bilgilerine bağlarken, başarısızlıklarında dış faktörleri suçlayarak açıklamalar üretirler. (sayfa 178-189)
Taleb, Siyah Kuğuların yalnızca beklenmedik olaylar değil, aynı zamanda büyük toplumsal ve ekonomik değişimlerin habercisi olduğunu ifade ediyor. Örneğin, “Uzun Kuyruk” kavramı, talebin geniş bir yelpazeye yayıldığı durumlarda, az talep gören ürünlerin toplam etkisinin, çok satan bir ürünün etkisinden daha fazla olabileceğini gösterir. Bu, Amazon veya Netflix gibi platformların iş modelleriyle birebir örtüşür. Taleb ayrıca, Nike veya Dell gibi şirketlerin yenilikçi fikirlerle nasıl büyük kazançlar elde ettiğini, yaratıcılığın ve tasarımın, üretimden daha değerli hale geldiğini vurgular. (sayfa 289)
Kitap, öngörülemezlik ve rastlantısallıkla başa çıkmak için bir dizi öneri sunar. Taleb’in “Halter Stratejisi” olarak adlandırdığı yaklaşım, insanların varlıklarının büyük bir kısmını güvenli ve düşük riskli yatırımlara, küçük bir kısmını ise yüksek riskli ancak büyük kazanç getirebilecek alanlara yönlendirmesini önerir. Bu yöntem, orta düzey risklerden kaçınarak belirsizliği daha iyi yönetmeyi amaçlar. (sayfa 255-262)
Taleb, Siyah Kuğuları öngörmek yerine, belirsizlikle yaşamayı öğrenmenin ve beklenmeyeni avantaja çevirecek bir anlayış geliştirmenin çok daha etkili olduğunu savunur. Ona göre, dünya büyük ölçüde rastlantısal olaylarla şekillenir ve insanlar genellikle bu gerçeği göz ardı ederek “normal” bir düzen arayışına yönelir. Ancak, gerçeklik, tahmin edilemez sıçramalar ve büyük sapmalarla doludur. Siyah Kuğuları anlamak, onlara direnmektense, varlıklarını kabul etmek ve onlardan öğrenmekle mümkündür.

Siyah Kuğu - Olasılıksız Görünenin Etkisi
Nassim Nicholas Taleb
2014
511 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# n/a
2025 mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2024 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2023 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım