Self-Made Man | Norah Vincent (Kitap)

Norah Vincent’ın “Sözde Adam - Erkek Kılığındaki Bir Yılım” adlı kitabı, toplumsal cinsiyetin inşa edilişini bizzat deneyimleyerek sorgulayan çarpıcı bir anlatı sunuyor. Vincent, bir yıl boyunca erkek kılığına girerek, çeşitli sosyal ortamlarda erkek gibi davranıyor ve bu süreç boyunca toplumsal cinsiyet algısının ne kadar derin ve bazen de ne kadar sıkıştırıcı olduğunu gözler önüne seriyor. Vincent’ın deneyimi, erkek olmanın dışarıdan göründüğü gibi bir güç ve ayrıcalık getirmediğini, aksine, erkeklerin de kendi içlerinde yoğun bir duygusal ve sosyal baskıya maruz kaldıklarını gösteriyor. Kitap boyunca, erkeklerin dünyasında samimi ilişkiler kurmanın ne kadar zor olduğuna, sürekli olarak güçlü ve kontrol sahibi görünme zorunluluğuna ve toplumun erkeklere yüklediği sertlik ve dayanıklılık beklentisine dair gözlemlerini paylaşıyor. Kadınken kendisine yönelik nazik ve destekleyici tavırların, erkek olarak yaşadığında nasıl yerini mesafeli ve rekabetçi bir atmosfere bıraktığını detaylı bir şekilde anlatıyor. Vincent, bu süreçte yalnızca erkeklerin dünyasını değil, aynı zamanda kendi kimliğini de yeniden keşfetme fırsatı buldu.

Kendi cinsiyetini ya da kimliğini sorgulamak için erkek kılığına girmek zorunda değildim, ama içinde yaşayacağım gerçekliği tam anlamıyla hissetmek istedim. (s. 12)

Vincent, kılık değiştirerek erkeklerin arkadaşlık ilişkilerini, iş hayatındaki dinamikleri, flört ve romantik ilişkileri, spor salonlarında ve barlarda erkekler arasındaki iletişimi ve hatta manastır yaşamını yakından deneyimliyor. Erkek kimliğine bürünmek için sesini kalınlaştırmayı, hareketlerini değiştirmeyi ve hatta sakal görünümü elde etmek için protez kullanmayı öğreniyor. Ancak erkek olmanın getirdiği toplumsal beklentilerle yüzleştirildiğinde, Vincent hiç beklemediği bazı gerçekliklerle karşılaşıyor. Erkeklerin de kendi toplumsal rollerinin sıkıştırıcı yapısı içinde hareket etmek zorunda olduklarını, duygularını bastırmak ve sert görünmek için sosyal baskılarla yüzleştiklerini fark ediyor.

Kadınların duygularını serbestçe ifade edebilme ayrıcalığı vardı. Erkeklerse hissettiklerini gizlemek zorundaydı. Bu, güçlü olmaktan çok, yalnız olmanın farklı bir yolu gibiydi. (s. 89)

Kitabın en ilginç noktalarından biri de Vincent’ın toplumsal cinsiyetle ilgili farklı çevrelerde edindiği deneyimler. Erkek dayanışmasının bazen ne kadar yüzeysel olduğunu, rekabetin ne kadar yoğun hissedildiğini ve flört dünyasında erkeklerin beklenenden çok daha fazla reddedilme korkusu taşıdıklarını gözlemliyor. Kendi deneyimlerinden birinde, flört ortamlarında kadın olarak görmezden gelinmezken, erkek olarak defalarca reddedildiğini fark ettiğinde, bu durumun erkekler için nasıl bir psikolojik baskı yarattığını anladığını anlatıyor. Vincent’ın deneyimi, sadece bireysel bir deneyin ötesine geçerek toplumsal normların ne kadar kökleşmiş ve sorgulanmadan kabul edilmiş olduğunu da gösteriyor. Kadın olarak içinde bulunduğu dünyaya farklı bir perspektiften bakma şansı buluyor ve hem kadınların hem de erkeklerin rollerinin ne kadar katı kalıplara sahip olduğunu birinci elden deneyimliyor.

Toplumsal cinsiyet, sadece dış dünyanın bize yüklediği bir kavram değil, aynı zamanda kendimizi nasıl gördüğümüzle de ilgili bir mesele. Erkek ya da kadın olmanın ne anlama geldiğini sadece biyoloji belirlemiyor, toplumun ve bireyin algısı da bu sürecin içinde. (s. 174)

Ancak bu deneyim, Vincent için yalnızca bir keşif yolculuğu olmakla kalmadı; aynı zamanda ağır psikolojik sonuçlar doğurdu. Erkek olarak yaşadığı süre boyunca sürekli bir baskı altında hissettiğini, duygularını bastırmak zorunda kaldığını ve zamanla bu durumun ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığını kitabında açıkça dile getiriyor. Özellikle erkeklerin toplum tarafından duygusal ifadelerinin nasıl sınırlandırıldığına tanık olmak, onun için beklenmedik derecede zorlayıcı oldu. Vincent, deneyinin ardından ağır bir depresyon geçirdiğini ve nihayetinde bir ruh sağlığı merkezinde tedavi gördüğünü belirtiyor. Bu süreç, toplumsal cinsiyet rollerinin yalnızca kadınlar için değil, erkekler için de ne kadar kısıtlayıcı ve yıpratıcı olabileceğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.


Self-Made Man: One Woman's Journey Into Manhood and Back Again Self-Made Man: One Woman's Journey Into Manhood and Back Again
Sözde Adam - Erkek Kılığındaki Bir Yılım
Norah Vincent
2006
290 sayfa
eng
goodreads  external link
# n/a
★ ★ ★ ☆ ☆
https://www.next52books.com/self-made-man.html
398 -

« The Woman In Me | Britney Spears (Kitap)
Aska Ovgu | Alain Badiou, Nicolas Truong (Kitap) »




2025 mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2024 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2023 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2022 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2021 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan


2020 temmuz

nisan


2019 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

şubat

ocak


2018 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2017 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2016 aralık

kasım

ekim

eylül

ağustos

haziran

mayıs

nisan

mart

şubat

ocak


2015 aralık

kasım

eylül

ağustos

temmuz

haziran

mayıs

ocak


2014 aralık

kasım

eylül


2013 aralık

kasım