Around the World in 80 Trains | Monisha Rajesh (Kitap)

Monisha Rajesh’in 80 Trenle Dünya Turu, tren yolculuğunun modern dünyadaki anlamı üzerine sorular sorarak başlıyor: Uzun mesafe tren yolculuklarının sonu mu geldi? Trenle dünyayı gezmek gerçekten unutulmaz bir deneyim mi? Ancak bu soruların cevabını merak eden okuyucu, kitabın ilerleyen sayfalarında beklediği derinliği bulmakta zorlanabilir.

Nişanlısı Jem ile birlikte yola çıkan Rajesh, Avrupa’dan Rusya’ya, Moğolistan bozkırlarından Çin’in kalabalık şehirlerine, Vietnam ve Tayland’ın tropikal atmosferinden Japonya’nın yüksek hızlı trenlerine kadar birçok farklı kültürü deneyimliyor. Kuzey Kore’de trenle seyahat etmenin zorluklarını aktarırken, ABD ve Kanada’nın geniş manzaralarını keşfediyor. Çin, Tibet ve Kazakistan üzerinden Paris’e, oradan da Londra’ya dönerek yolculuğunu tamamlıyor. Ancak, bunca çeşitliliğe rağmen anlatımının yüzeysel kalması, yolculuğun potansiyelini tam anlamıyla yansıtamamasına neden oluyor.

Yazarın geçtiği yerleri sadece birer durak olarak görmesi ve derinlemesine incelememesi, kitabın en büyük eksikliklerinden biri. Tren istasyonlarındaki kültürel farklılıklar, yol boyunca tanıştığı kişilerin hikayeleri ve tren yolculuğunun kendine has atmosferi gibi unsurlar yeterince işlenmemiş. Bazı rotalar detaylı aktarılırken, bazıları sadece birkaç cümleyle geçiştirilmiş. Bu da kitabın dengesiz bir yapıya sahip olmasına neden oluyor.

En dikkat çeken eksikliklerden biri de, yazarın içsel yolculuğuna dair neredeyse hiçbir şey sunmaması. Trenle dünyayı dolaşmak sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda bir keşif olmalıydı. Ancak Rajesh, kendi düşüncelerini ve hislerini ikinci plana atarak, dış dünyayı yetersiz bir derinlikle anlatmayı tercih ediyor.

80 Trenle Dünya Turu, kâğıt üzerinde çekici bir fikir gibi görünse de, beklentileri karşılamaktan uzak. Tren yolculuklarına meraklı olanlar için yola çıkış noktalarından biri olabilir, ancak daha derinlikli ve anlam yüklenmiş bir anlatı arayan okuyucuları tatmin etmekte zorlanabilir.