Post-Truth | Lee Mcintyre (Kitap)
Lee McIntyre’ın Post-Truth adlı kitabı, “hakikat sonrası” çağın nasıl ortaya çıktığını, bu olgunun felsefi ve toplumsal kökenlerini ele alarak açıklıyor. McIntyre, özellikle 2016 sonrası dönemde sıkça duyduğumuz “post-truth” kavramını yalnızca politik manipülasyonlarla sınırlı görmüyor; bilim inkârı, ideolojik kutuplaşma ve bireysel öznellik gibi daha derin ve geniş alanlara yayılan bir gerçeklik krizinin parçası olarak yorumluyor. Kitap boyunca sıkça vurgulanan nokta şu: insanlar artık bilgiye değil, inandıkları şeye göre gerçeklik inşa ediyor.
McIntyre, bu dönüşümün rastlantısal olmadığını, özellikle 20. yüzyıl sonlarında bilim karşıtı hareketlerle birlikte şekillenmeye başladığını ileri sürüyor. Sigara endüstrisinin bilimsel verileri manipüle etmesi, iklim değişikliği inkârcılığı ve evrim kuramına yönelik saldırılar, kitapta “post-truth”un erken işaretleri olarak sunuluyor. McIntyre’a göre bu tür stratejiler, bilgiye olan güveni zedeleyerek halkın epistemolojik zemininin altını oyuyor. Bilgiye duyulan güvenin yerini şüphe ve kuşkuculuk aldığında, toplumsal söylemler hakikatten değil, kişisel kanaatlerden besleniyor.
Kitapta medyanın rolü de kapsamlı bir şekilde inceleniyor. McIntyre, özellikle kablolu haber kanalları ve sosyal medyanın, yankı odaları (echo chambers) yaratarak farklı gerçeklik algılarının oluşmasına katkı sunduğunu savunuyor. İnsanlar artık yalnızca kendi görüşlerini doğrulayan içeriklerle karşılaşıyor; bu da kutuplaşmayı ve hakikatle bağın kopuşunu pekiştiriyor. McIntyre, bu durumun demokrasiyi tehdit ettiğini, çünkü bilgiye dayalı karar alma mekanizmalarının çökmesine neden olduğunu belirtiyor.
Post-Truth, ayrıca “bilgi” ile “inanç”, “gerçek” ile “duygu” arasındaki sınırların giderek bulanıklaştığını gösteriyor. McIntyre’ın ifadesiyle, insanlar artık bir şeyin doğru olup olmadığını değil, o bilgiye inanmak isteyip istemediklerini sorguluyorlar. Bu durum, epistemolojik bir kriz olarak tanımlanıyor ve yazar, bu krizin çözümünün yalnızca daha fazla bilgiyle değil, eleştirel düşünceyi yaygınlaştırmakla mümkün olabileceğini savunuyor.
Kitap, akademik bir dille yazılmış olmasına rağmen oldukça erişilebilir; örneklerle desteklenen yapısı, kavramların anlaşılmasını kolaylaştırıyor. McIntyre, günümüzün bilgi krizini yalnızca teşhis etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu krizle nasıl başa çıkabileceğimize dair öneriler de sunuyor. Özellikle eğitim sisteminde eleştirel düşünmenin önemi, kitap boyunca altı çizilen temalardan biri.

Hakikat Sonrası
Lee Mcintyre
2019
168 sayfa
goodreads

tekrar okumaya değer!
# society & culture
2025 temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2024 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2023 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım