23 Things They Don't Tell You About Capitalism | Ha-Joon Chang (Kitap)
Ha-Joon Chang’in Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey adlı kitabı, serbest piyasa ekonomisinin kutsal bir dogma gibi sunulduğu günümüzde, bu anlatıya karşı dikkat çekici ve sade bir karşı duruş sunuyor. Yazar, “serbest piyasa en iyi sistemdir” şeklindeki genel kanıyı sorgularken, sistemin işleyişine dair hem tarihsel hem yapısal eleştirilerde bulunuyor. Ama bu kitap bir anti-kapitalizm manifestosu değil; tam tersine, Chang kapitalizmi bir bütün olarak reddetmiyor. Onun hedefi, son otuz yıldır dünyanın neredeyse tartışmasız bir şekilde benimsediği, neoliberal ilkeler üzerine kurulu serbest piyasa kapitalizmi.
Chang kitabın önsözünde, “Kapitalizmin halen insanlığın yaratmış olduğu en iyi ekonomik sistem olduğuna inanıyorum,” diyor. Ancak ekliyor: “Kapitalizmin yalnızca serbest piyasa şeklinde işleyebileceği fikri doğru değil.” İşte kitap boyunca bizi bekleyen şey, bu fikirle hesaplaşma süreci. Her biri kısa, öz ve çarpıcı başlıklarla sunulan 23 bölümde, yaygın ekonomik inançların neden yanlış veya eksik olduğunu gözler önüne seriyor.
Kitap özellikle 2008 Küresel Ekonomik Krizi sonrasında anlamını yitiren neoliberal vaatleri daha yakından sorguluyor. O krizi, “Büyük Buhran”dan sonraki en büyük sarsıntı olarak tanımlayan Chang, kriz sonrası dönemde bile bu ekonomik modelin hâlâ neden sorgulanmadığını anlamaya çalışıyor. Ve bu sorgulamalarını oldukça erişilebilir bir dille yapıyor. Okuyucunun ekonomi eğitimi olmasına gerek yok; dünya ekonomisini biraz takip etmiş biri, Chang’in söylediklerini rahatlıkla takip edebiliyor.
Kitapta ele alınan her “şey”, yani her başlık, aslında bir efsaneyi hedef alıyor. Örneğin, “Serbest piyasa diye bir şey yoktur” başlıklı ilk bölümde, piyasaların ‘doğal’ bir düzene sahip olduğu fikrinin bir yanılsama olduğunu savunuyor. Ona göre her piyasa, bir kurallar bütünü tarafından şekillendirilir ve bu kuralların nasıl belirlendiği tamamen siyasidir. Yani bir piyasada çocuk işçiliği yasaksa, bu bir siyasi karardır; öyle olmasa, çocuk emeği de “serbest piyasa”nın bir parçası sayılabilirdi.
Kitabın bir başka çarpıcı bölümünde, çamaşır makinesinin internetten daha büyük bir dönüşüm yarattığını söylüyor Chang. Bunun nedeni, internetin bilgiye erişimi kolaylaştırmasına rağmen çamaşır makinesinin kadınların ev içi emeğini azaltarak iş gücüne katılımlarını sağlaması ve toplumsal yapı üzerinde daha doğrudan bir etkisi olması (sayfa 18-19). Bu tür örneklerle, teknolojik ilerlemenin nasıl ve kimin hayatında nasıl bir dönüşüm yarattığını da sorgulamaya davet ediyor.
Chang’in altını çizdiği bir diğer önemli nokta da zengin ülkelerdeki ayrıcalıkların sorgulanması. Örneğin, “Zengin ülkelerde çoğu kişi gerekenden fazla maaş alıyor” başlıklı bölümde, ücretlerin adil rekabet sonucu değil, küresel emek piyasasındaki dengesizlikler ve göç sınırlamaları gibi koruyucu önlemler sayesinde bu düzeyde kaldığını savunuyor. Aynı zamanda, “fakir ülkelerdeki insanlar daha girişimci” diyerek, yoksulluğun tembelliğe yol açtığına dair klişeleri ters yüz ediyor.
Kapitalizm içinde hükümetin rolüne de değinen Chang, “Hükümetler kazananları belirleyebilir” başlıklı bölümde, devletin piyasaya müdahalesini savunuyor. Ona göre, başarılı olmuş birçok şirket ya da sektör aslında doğrudan ya da dolaylı devlet desteğiyle büyümüş durumda. Yani hükümetler, doğru politikalarla piyasalarda yön tayin edebilir; bu da serbest piyasacıların iddialarına aykırı bir durum.
Yine dikkat çekici bölümlerden biri olan “İyi ekonomi politikaları iyi ekonomistler gerektirmez”, ekonomik kararların sadece teknik bilgiye değil, değer yargılarına da dayandığını ortaya koyuyor. Chang’e göre, ekonomi sadece matematiksel formüllerle ilerleyen bir bilim değil; sosyal adalet, eşitlik ve uzun vadeli düşünceyi de kapsayan bir ahlaki sistem. Bu yüzden, “daha fazla eğitim daha fazla zenginlik getirir” ya da “her şey fırsat eşitliğiyle çözülür” gibi iddiaların da altını dikkatlice çizerek sorguluyor.
Kitabın başında “okuma yolları” başlığı altında sunulan kısa rehber ise oldukça faydalı. Okuyucunun hangi motivasyonla bu kitaba yaklaştığına göre bölümler öneriliyor: Kapitalizmin ne olduğunu anlamaya çalışanlar, neden eğitim ve büyüme olmasına rağmen hayatın kolaylaşmadığını merak edenler, ya da yoksulluğun ‘kaçınılmaz’ olduğuna inananlar için ayrı rotalar var.
Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey, ekonomik sisteme eleştirel bir bakış atmak isteyen herkes için ufuk açıcı, düşündürücü ve yer yer kışkırtıcı bir kaynak. Sadece akademik bir tartışma sunmuyor; aynı zamanda yaşadığımız ekonomik gerçekliğin günlük hayatımızı nasıl şekillendirdiğini de anlamamıza yardımcı oluyor.

Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey
Ha-Joon Chang
2015
344 sayfa
goodreads

# n/a
2025 mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2024 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2023 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2022 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2021 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
2020 temmuz
nisan
2019 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
şubat
ocak
2018 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2017 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2016 aralık
kasım
ekim
eylül
ağustos
haziran
mayıs
nisan
mart
şubat
ocak
2015 aralık
kasım
eylül
ağustos
temmuz
haziran
mayıs
ocak
2014 aralık
kasım
eylül
2013 aralık
kasım